Bir zamanlar, gökyüzünde parlayan bir yıldız vardı ki, diğerlerinden çok farklıydı. Bu yıldız, her gece farklı renklerde parlıyor ve gökyüzünde dans ediyordu. Yıldızın adı, Zümrüt Yıldızı idi. Bu yıldızın büyülü olduğu söylenirdi ve onun ışığını gören herkes bir dilek tutardı.
Bir köyde yaşayan genç bir çocuk olan Ali, Zümrüt Yıldızı’nın peşine düşmeye karar verdi. Ali, meraklı ve cesur bir çocuktu. Zümrüt Yıldızı’nın sırrını çözmek ve bir dilek dilemek istiyordu. Bir gece, Zümrüt Yıldızı en parlak haliyle gökyüzünde dans ederken, Ali sırt çantasını hazırladı ve yola çıktı.
Ali, yıldızın ışığını takip ederek ormanların, dağların ve nehirlerin üzerinden geçti. Yolculuk uzun ve zorluydu, ama Ali yılmadı. Yol boyunca ona eşlik eden sevimli bir baykuş, ona rehberlik ediyordu. Baykuş, göklerin bilgeliğini ve doğanın sırlarını biliyordu.
Bir gece, Ali ve baykuş, Zümrüt Yıldızı’nın düştüğü yere vardılar. Orada, yıldızın parıltısının yansıdığı büyülü bir göl buldular. Gölün ortasında, muazzam bir kristal parlıyordu. Ali, kristale yaklaştığında, kristalin içinde bir kapı olduğunu fark etti.
Kapı, Ali’nin cesaretini ve temiz kalbini test etmek için oradaydı. Ali, kapıyı açtı ve içeri girdi. İçeri girdiğinde, büyülü bir ormanla karşılaştı. Bu ormanda, konuşan hayvanlar ve sihirli bitkiler yaşıyordu. Ali, ormanın derinliklerinde bir yolda yürürken, karşısına bilge bir peri çıktı.
Peri, Ali’ye şöyle dedi: “Zümrüt Yıldızı’nın sırrını öğrenmek istiyorsan, önce kalbindeki en büyük dileği bulmalısın. Bu dilek, seni yıldızın sırrına götürecek.”
Ali, kalbinde ne dilediğini düşündü. En büyük dileği, köyündeki herkesin mutlu ve sağlıklı olmasıydı. Bu dileği düşündüğünde, peri ona gülümsedi ve elindeki sihirli değneği salladı. Bir anda, Zümrüt Yıldızı’nın sırrı ortaya çıktı: Yıldız, insanlara mutluluk ve umut getiren bir büyü taşıyordu.
Peri, Ali’ye Zümrüt Yıldızı’nın bir parçasını verdi ve şöyle dedi: “Bu parçayı köyüne götür ve orada bir dilek ağacı dik. Bu ağaç, köyünüzdeki herkesin dileklerini yerine getirecek.”
Ali, Zümrüt Yıldızı’nın parçasını alarak köyüne geri döndü. Köyün ortasına bir dilek ağacı dikti ve kısa sürede ağaç büyüyerek muhteşem bir hale geldi. Ağaç, köydeki herkesin dileklerini gerçekleştirdi ve köy halkı mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmeye başladı.
Ve böylece, Ali’nin cesareti ve temiz kalbi sayesinde, Zümrüt Yıldızı’nın büyüsü köye yayıldı ve herkesin hayatına mutluluk getirdi.
